En kapsamlıdan en küçük müdahaleye kadar tüm diş tedavilerinde diş hekimi ile hastanın koopare olması gerekmektedir. Hastanın tedaviler esnasında kendini sıkması, aşırı stres altında olması veya çeşitli hastalıklara bağlı olarak diş hekimini dinleyemeyecek durumda olması ya da hareketli bir çocuk olması gibi birçok durum, tedavi protokolleri her ne kadar güvenli olursa olsun o an sürdürülen diş tedavisini tehlikeye atabilmektedir.
Genel anestezi altında yapılan diş tedavileri, özellikle yukarıda saydığımız durumlarda hem hastaya hem de diş hekimine pek çok avantaj sağlar. Öyle ki minimum dozla maksimum uyuşma sağlandığı için öncelikle hasta hiçbir ağrı hissetmez. Ayrıca hastanın dişçi fobisi veya anksiyete gibi aşırı kaygı bozukluğu vb. psikolojik hastalıkları varsa genel anestezi altında tamamen bilinçsiz olacağı için tüm tedavi süreci bu hastalıklarını tetiklemeden bitirilebilmektedir.
Sağlık sorunlarından bağımsız, tedavi edilecek hastanın yaş aralığına bağlı olarak da genel anesteziye başvurulabilmektedir. Örneğin tedavi esnasında sabit durmakta zorlanan veya o bilinçte olmayan küçük çocukların diş tedavilerinde de bu yöntem iyi bir seçenektir.
Yukarıda saydığımız sosyal, psikolojik ve fizyolojik durumlara ek olarak cerrahi operasyona ihtiyaç duyulan diş tedavileri de bulunmaktadır. Kapsamlı müdahale gerektiren ağız ve çene cerrahisinin alanı olan tedavilerde de lokal anestezinin yetersiz kalacağı durumlarda genel anesteziye başvurulur.
Genel anestezi ile yapılan işlemler ortalama 1,5 ila 3 saat arasında değişiklik gösterebilmektedir. Yapılacak işlemlerin tamamı ekipman olarak uygun, tam teşekküllü bir sağlık kompleksinde yapılmalıdır. Bu operasyonun en iyi şekilde geçmesi için olmazsa olmaz durumlardan biridir. Bunların dışında operasyondan sonra hastanın mutlaka birkaç saat klinikte kalması ve anestezi doktorunun hastayı gözetime tabii tutması gerekir. Genel anestezi altında yapılan diş tedavileri güvenli ve konforlu olmakla birlikte uzmanlık ve tecrübe gerektiren işlemler bütünüdür.